Bu bayram, alışılmamış bir bayram oldu benim için, daha doğrusu yaşanamamış bir bayram... Bu yazıyı bir gazetenin bayram sayfasının üzerinde yazıyorum. Herhalde içimde eksik kalan bir bayramı tamamlama çabası biraz...
Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde sev(e)mediğim bir ortamda buluştuk 'Ramazan'la. "Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan" diyemedim. Buruk kaldı mutluluk, veda da edemedim. Bayram geldi ve bir bayram sabahı bayramı 'bayram' eden ne varsa bende yoktu. Sevdiklerimden uzakta huzursuz oldum ve eksik bıraktığım sevdiklerimin de mutsuz olduğunu biliyordum. Keşkeleri paylaştık ortasından bölerek...
Şimdi bu yazıyı yazarken; deniz kıyısında, bir çay bahçesinde oturuyorum. Denizin kuvvetli dalgaları kıyıya vurdukça sanki içimde bir yerlere çarpıp çarpıp gözlerimden boşalacakmış gibi geliyor.
-"Bayram şekerle tatlanmıyor Anne!"
ve
-"Bayram, sensiz Bayram olmuyor Baba!" diyesim geliyor.
Gazetede gördüğüm çocuğu kardeşime benzetiyorum, başka birini büyüğüne... Ve her sevdiğime bir cümle söylüyorum içimde. Gözlerim arkadaşlarımı ararken, bana ait olmayan bir vatanda gurbette olduğumu hatırlatıyor martılar... Arkadaşlarımı hatta camide bayram namazlarından sonra ellerini öptüğüm ihtiyarları bile ararken gözlerim, bayram 'mutluluk' olmuyor.

Zaman zaman klişe bulduğum soğuk bayram mesajları bile özlüyorum şimdi. Yabancı devlet başkanlarının 'Bayram Mesajları'nı üzerime alınıyorum. Susuyorum ve sustukça kabarıyor dalgalar ve susturamıyorum martıları.
Bir gazetenin bayram sayfası üzerinde özlüyorum sevdiklerimi. Bayramı bayram yapan ne varsa bende eksik...
Bayramınız mübarek olsun...
20.08.2012
Emir Fatih Karaşahan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim. En kısa zamanda kontrol ederek yayınlamaya çalışacağım. İyi günler...