Yüreğimden göçtü sevda kuşları…
Hani sevgi iklimlerine göçüp duran kuşlar, kış gelince. Sanma ki bende aşk
kalmadı. Sanma ki kış mevsimidir bende. Mevsimsiz göçtü kuşlarım. Seni bulmak
için çıktılar yola. Geri dönmek üzere gittiler…
Yüreğimden göçtü kuşlar. Belki de
beni sadece onlar anladılar. Sevdim çünkü seni sensiz. Öyle sevdim ki varlığın
gerekmiyordu aşkıma. Ki istemedim. Demedim “bulun sevgilimi.”
Benim iklimim sıcaktır. Sevgim
tamdır. Gerekmez cisim, meyl-ü meşke… Akar gider gönlüm. Meyleder sevgiliye ve
bende sevgili tektir. Arar durur da, bulmak gerekmez. Kalbi kırık bir aşık,
aşkı bulduysa maşuk aramaz. Bilir çünkü, aramakla bulunmaz.
Kaşın, gözün, endamın… Eşkalini
vermedim kimseye. Kuşlar düştü yola, sadece meraktan… “Kim” dediler. “Kim böyle
sevilen?” “Kim böyle sevilir?”
Ben anlatmıştım aşkı. Soğuk bir
kış gecesi… Gönlümün alevi etrafına tüneyip dinlemişlerdi.
Bilge olanı şöyle demişti sabaha
kavuşma noktasında:
“Yüreği yanan bir adamın, elleri
üşümemeli.”
Boştu ellerim ve şikayetçi
değildim. Kıyamadı kuşlar, yol hazırlığı başladı.
Yüreğimden göçtü kuşlar. Ne zamandır
yoklar. Belki senden dinliyorlar aşkı. Belki soğuk bir gecede ellerini
ovuşturarak anlatıyorsun aşk nasıl olmalı. Belki yüreğinde ısıtıyorsun
kuşlarımı. Belki de arıyorlar hala. Bilmiyorum.
Giden kuşlardan dönen olmadı.
Yüreğim ürperiyor. Hava soğuk.
Gecenin dumanına karışan sigaramın dumanı dağılıyor. Ben dağılıyorum. Yanan
kalbim ısıtmıyor ellerimi.
Üşümeye razıyım da, bir aşık
yalnız kalmamalı. Aşkı anlatmalı durmadan. Üşüdüğünü
bir gören olmalı. Kuşlar dönse bari…
Emir Fatih Karaşahan
Ekim 2012 - Van
http://twitter.com/emirfatih
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim. En kısa zamanda kontrol ederek yayınlamaya çalışacağım. İyi günler...