Kalbinin Arşivleri

Kalbimizde biriktirdiğimiz ve düzenlemeyi unuttuğumuz duyguların farkında mısınız? Bazen gerçekleşmeyen bir hayal, bazen küller altında kalan bir öfke... Olduğu yerden alıp rafa kaldırmamız gereken duygularımız var. Kalbimizin arşivlerine biraz olsun ilgi gösterirsek, hayat daha yaşanabilir olacak belki.

Said Nursi’nin ‘Kahraman’lığı ve Perinçek

17 Nisan 2013 tarihinde Aydınlık Gazetesi’nde “Şeyh Sait’in heykellerini dikerseniz” başlıklı yazısında Doğu Perinçek şu cümleyi kullanmış: “Bir ülkede hem Atatürk hem Saidi Nursi diye bir kahraman olmaz.”

Kalbim Isıtmıyor Ellerimi

Yüreğimden göçtü sevda kuşları… Hani sevgi iklimlerine göçüp duran kuşlar, kış gelince. Sanma ki bende aşk kalmadı. Sanma ki kış mevsimidir bende. Mevsimsiz göçtü kuşlarım. Seni bulmak için çıktılar yola. Geri dönmek üzere gittiler…

Hoşçakalan Olmak

Güzel bir yaz günüydü. Güzel bir parkta, denizi farklı tonlarıyla izleyebileceğim bir banka iliştim. Hani insanın düşünmeye ihtiyacı olur da düşünmek için bir mekana muhtaç kalır. Tam sevdiğim gibi bir yerdi. Yüzümde tatlı bir sıcaklık… Şımarık martıların sesi, parkta oynayan çocuklarınkine karışırken yavaş yavaş sıyrıldım bu dünyadan. Düşünüyordum. İçim sıkılıyordu ama düşenebildiğim için mutluydum. Böyle bir manzarayı içime çekmek hoştu.

Sizin Derdiniz Ne?

Dert… Herkeste en azından bir tane bulunması gereken deva. Hayatı anlamlı kılan bir ilaç.

İnsanın hayatının amacı ile en büyük derdi arasında bir bağ var. Belki insanın en büyük derdi, hayatının amacı da olabilir.

Kısa Yazmak

21.yy…

Yıl 2013.

Bilgi ve teknoloji çağındayız.

Vaktimiz ve sabrımız az ve öğrenmeye her zamankinden daha fazla muhtacız.

Kısa yazabilen yazarlara ihtiyacı var dünyamızın. Zaman doğru kullanılmasa bile mili saniyelerle ölçülüyor bilginin hızı.